Anglais | Turc | |
---|---|---|
General | ||
General | flare out v. | küplere binmek |
General | flare out v. | alevlenmek |
General | flare out v. | sinirlenmek |
Phrasals | ||
Phrasals | flare out v. | genişlemek |
Phrasals | flare out v. | yayılmak |
Phrasals | flare out v. | ışık/ateş saçmak |
Phrasals | flare out v. | ışık yaymak |
Phrasals | flare out v. | alev şeklinde ışık vermek |
Technical | ||
Technical | flare out v. | genişletmek |
Aeronautic | ||
Aeronautic | flare out v. | piste konuşta burun kaldırmak |
Anglais | Turc | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | flare something out v. | bir şeyi yaymak |
Phrasals | flare something out v. | bir şeyi genişletmek |
Aeronautic | ||
Aeronautic | flare-out n. | inişteki uçağın süzülüş açısını yerle temas eder etmez burnunu kaldırarak hızlıca azaltıp yatay hale getirme |